TR
Booking.com
Booking.com
Booking.com Booking.com
Haberler
Anket
Gökçeeada'da Hangisini Yapmayı Tercih Edersiniz?
Bozcaada
Bozcaada Liman
Eski çağdaki adı Tenedos olan adaya Geyikli Yükyeri İskelesi'nden kalkan arabalı vapurla ulaşılıyor. Yolculuk hava durumuna bağlı, yaklaşık yarım saat sürüyor.Yaz ve kış mevsimlerinde vapur tarifesi değişiyor. Heredotos Bozcaada'nın ilk yerleşimcilerinin Pelasglar olduğunu yazıyor. I.Ö.2000 yılında geldikleri sanılıyor. İ.Ö.334 yılında Büyük İskender Ege Adaları'na hakim olmuş. İ.Ö.1.yy'da Roma İmparatorluğu'nun bölünmesinde Bizans'da kalmış.Adalar günümüzde de stratejik önemem sahip yerler olarak değerlendiriliyor. Eski çağlarda bu önemi çok daha fazlaydı. Bu nedenle Bozcaada da sıkça el değiştirdi. Bir çok uygarlığın egemenliğini tanıdı. Türklerin Bozcaada ile tanışmaları 1455-56 yılında. Venediklilerden alınan ada Ege'de Türklerin eline geçen ilk ada olmuş.

Ada'nın mitolojik öyküsü

Denizleri tanrısı poseidon'un çocuklarından biri olan kral Kyknos'un Thenes adlı bir oğlu varmış. Thenes'in annesi ölünce kral babası yeniden evlenmiş. Üvey ana Thenes'e iftira atmış. Kral da iftiraya inanıp oğlunu bir sandığa koyarak denize attırmış. Sandık tüm Çanakkale Boğazı'nı geçerek Leukophrys  adasının sahiline vurmuş. Thenes sandıktan sağ salim çıkıp bu adaya yerleşmiş. Adanın adınıda "Thenes'in Adası" anlamında Thenedos yapmış.



Bozcaada Kalesi

Bozcaada KalesiAdaya yaklaşan vapurdan bakınca ilk göze çarpan şey kale. Vapur iskelesinin hemen yanında yükselen kale şaşılacak kadar yeni görünüyor. Oysa tarihi Finikelilere kadar uzanıyor. Ceneviz ve Venedikliler tarafından onarılmış ve eklemeler yapılmış. Venedikliler adayı terkederken kaleyide tahrip etmişler. Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan kale 1703-1706,1714-1726'da onarım görmüş. 1815'de ise çok büyük çapta tadilat ve onarım görmüş, 1965-70 yılları arasında son onarımı yaşamış. Çevresinde 250 metre uzunluğunda su hendeği ve asma köprüsü vardı. Şimdi sabit bir köprü yapılmış, hendek de susuz da olsa duruyor. Kale'ye küçük bir ücret ödenerek giriliyor. İç Kale'de küçük bir müzede var. Etnografik ve arkeolojik buluntular sergileniyor.
Bir burun üzerindeki kalenin üç tarafı deniz, kara bağlantısınında hendekle çevrildiği düşünülürse bir ada haline gelebilen çok korunaklı bir konumu var.(Kışın gidenler kapıyı kapalı bulurlarsa karşı taraftaki Kaymakamlığa uğrayıp açılmasının sağlayabilirler.)Girişteki panoda Türkçe , İngilizce ve Almanca olarak kale hakkında kısa bilgi veriliyor.İskele çevresi adanın en canlı bölgesi, lokantalar, kahveler, dükkanlar hep bu bölgede. Çarşamba günleri kurulan pazar yeride burada.

Bozcaada Kalesi Bozcaada Kalesi Müzesi

Bozcaada Kalesi iki küçük müzeyi barındırıyor. İç kale ye girişinde hemen sağda mahzen ben- zeri küçük bir oda- da arkeolojik bulun-taları sergileniyor. İç avluya giriş kapısının tam karşı- sındaki burcun altındaki odada da etnografik eserler bulunuyor. Bu küçük müzeler halkın gönüllü olarak verdiği eserlerle oluşmuş. Kaleye giriş ücretli. Kış aylarında kapalı olabilir.

Ada gezisi

Bozcaada SokaklarıYeni yeni yapılan bağ evlerini saymazsak Bozcaada derli toplu bir yerleşim. İskele çevresindeki yerleşimi yürüyerek dolaşmak en iyisi.

Ortodaks cemaate ait Kemisis Teodoku (Meryem Ana Kilisesi) kitabesine göre 1867-69 yılları arasında yapılmış. Bazı kaynaklara göre ilk yapımının Venedik lilere kadar uzandığı kilise üç nefli. Yapının bölümleri arasında korint başlıklı beşer sütun bulunuyor. İki yandaki nefler çapraz kemerlerle altı tane çapraz tonoz biçiminde; orta nef ise yuvarlak tonozlu. Orta tonozun sonunda yuvarlak apsis, apsisin orta önündeki çift sütun arasında da birer küçük kubbe, kubbelerin yanında birer küçük çapraz tonoz yer alıyor. Arka ortada dört katlı çan kulesi, kulenin yanında da müştemilat odaları var. Çan Kulesi zamana direnememiş, arasıra taşları düşüyor. Bunun için kısmen sökülerek metal kafes içine alınmış.

1734 yılında  yapılmış Aya Paraskevi Ayazması sekiz çınar ağacının arasında küçük bir şapel, iki küçük yapı ve çift oluğu bulunan bir çeşmeden oluşuyor. 26-27 Temmuz günleri bağbozumu şenlikleri geleneksel olarak burada düzenleniyor. Eskiden Aya Paraskevi şenlikleri genç kızların evleneceği erkeği görüp beğenmesi amacına da hizmet vermiş. Elbette şimdi gençler çok daha kolay yöntemle yapıyorlar bu işi. Zaten adada bir avuç Rum kaldığı için herkes birbirini biliyor. Yalı ve Alaybey adanın camileri. Yalı Camisi 15.yy.sonu ile 16.yy.başlarında yapılmış. Kitabesi olmadığı için tam tarihi bilinmiyor. Minaresi yıkıldığı için 1965'de yeniden yapılmış, Alaybey camisinin 1700 yıllarında yapıldığı düşünülüyor.Bozcaada Kale ArkasıKöprülü Hamamı çifte hamam tarzında (kadınlar ve erkekler kısımlı), uzun zamandır çalışmıyor.Alaybey Hamamı 17.veya 18.yy.eseri. O da çalışmıyor. Namazgah günümüzde park olarak değerlendiriliyor. Çeşmesi ayakta.Adanın bir de eski kale kalıntısı var. Kuzeydoğu yönündeki burun üzerinde kalıntıları görülen kaleye Eski Kale deniliyor. Hakkında bilgi yok.En yüksekliği 191 metrelik Göztepe, en alçağı 57 metrelik Fakı Tepe olmak üzere yedi tepesi olan adada da Göztepe'den bakıldığında hem ada, hem de uzaklarda Truva Savaşları'nın geçtiği topraklar ile Çanakkale Boğazı ve kıyıları, daha uzaklarda mitolojik Ida Dağı (Kaz Dağları), denizde Gökceada ve havanın uygun olduğu zamanlarda Yunanistan'ın Limni ve Midilli adaları görülebiliyor. Bu manzara için çıkmaya değer.



Ada'nın içlerinde

Arabanızla giderseniz, adanın içlerine doğru yapacağınız gezide karşınıza çok şaşırtıcı görüntüler çıkacak. Bağların arasından geçen dar yollardan ilerlerken Rumlar tarafından terk edilmiş taş evler, bu evlerin bahçelerinde size eski günlerdeki yaşamı hayal ettirecek kalıntılarla karşılaşıyorsunuz. Örneğin, dev boyuttaki çam ağaçları arasında gizlenmiş çok büyük bir taş evin yıkıntıları, orada zengin ve adadaki diğer eski evlerden farklı bir yaşamın geçtiğini düşündürüyor. Yolun hemen karşısındaki daha küçük bir evin bahçesinde ise atların dönerek su içtikleri bir sistemin konstrüksiyonunu görüyorsunuz.

Sahiller ve plajlar

Bozcaada Sulubahçe Plajı Bozcaada'nın her tarafında çok sayıda plaj var. Adaların avantajı bu, Rüzgar nereden eserse ters taraftaki plaja gidilir ve deniz sakin olur. En büyük doğal plajı Ayazma; yanında Sulubahçe ve Habbele, Mermer Burnu, Akvaryum koyları poyraz estiğinde; Tuzburnu, Çayır ve Ova kıyıları ise lodosta tercih ediliyor. Pek olmaz ama hiç rüzgar yoksa hepsi birden hizmette. Adanın çevresinde, çoğu iyi yüzücülerin yüzerek ulaşılabileceği yakınlıkta çok sayıda küçük adacık var. Tavşan, Kaşık, Yılan, Sıçancık gibi ilginç adları olan bu adalara yüzmek kendine güvenen yüzücüler için ayrı bir zevk. Ada'nın bu küçük adalarıyla birlikte yüzölçümü 42 kilometrekare. Oniki burun ve onbir koy aralıklarla adanın 14 millik çevresinde sıralanıyor.
Ayazma plajı, Ada'nın en kalabalık plajı. Çevresinde balıkçı lokantaları, çay bahçeleri sıralanıyor. Bir bölümü sahile şemsiye ve şezlong atıyor ve plaj hizmeti veriyor. Habbele plajı en sakin ve güzeli. Yemek içmek ve plaj olanakları sunan küçük bir tesis de var. Suyu billur gibi temiz ve mavinin her tonunu barındırdığı için akvaryum gibi olan Akvaryum koyu da ilgi görüyor. Bu koyda da küçük bir tesis var.

Denizin altında

Bozcaada'da DalışEge Denizi'nin en önemli dalış noktalarından birisi Bozcaada. Denizin temizliği görüş mesafesini 50-60 metreye kadar uzatıyor. Yalnız tüplü dalışlar ve gece dalışları için izin gerekiyor. Çok derin olmayan alanlarda dalınca bile hem bitki hemde hayvan çeşidi olarak çok şey görülebilmesi, dalış sporuna yeni başlayanlar için bir avantaj oluşturuyor. Rüzgar ne yönden eserse essin sakin bir dalış noktası bulunabiliyor. Eğitim ve dalış turları için dalgıç okuluda var. Sulu Bahçe dalma meraklıları için çok cazip bir yer. En çok 20 metre derinliği ile bir km.



Uzunluğundaki resif alanı oldukça ilgi çekici. Gündüz dalışlarında da fener alınırsa kaya alanlarında sünger ve salyangozların hareketleri izlenebilir. Bir diğer dalış merkezi de Bakla Taşlar. Aslında burası Sulu bahçe resifini uzantısıdır. En derin yeri 16 metre ve 2 km. uzunluğunda. Mermer burnu ise rüzgarlı günlerde tercih edilen dalış noktası. Şansı olanlar burada Akdeniz Foku (monacus monacus) bile görebilirler.Kalın Burun, Mauna Adası, İkinci sığlık, Mavria (Tavşan) Adası diğer dalış noktaları.

Polente Feneri ve Rüzgar GülleriPolente Feneri ve yel değirmenleri

Adanın ucunda Batı Burnu var. Burada yıllardır yanıp sönen bir de fener. Şimdi bu fener yalnızlıktan kurtuldu ve yanına modern yel değirmenleri , yani rüzgar enerjisi santralini kocaman kanatlı türbinleri 2000 yılından beri dönüyor. Özel bir şirkete ait santral 17 türbinden oluşuyor ve yılda 30 milyon kilovat saat elektrik üretiyor. Bu enerji miktarı adanın ihtiyacının 30 kat fazlası demek. Isı, pası, atığı; hatta sesi bile olmayan rüzgar enerjisine "çevreci enerji" denmesinin nedeni yakından görünce daha iyi anlaşılıyor. Yer de işgal etmiyor üstelik. Doğrusu hoş bir görüntü. Yel değirmenlerinin bulunduğu yerden akşamları güneşin batışını izlemek de ayrı bir keyif.

Balıkçılık

Bozcaada Habbele KoyuBalıkçılık da Ada ekonomisinde önemli yer tutuyor. Deniz ürününün hemen her çeşidi bulunuyor. Ağustos ayında bol sardalya çıkıyor, eylül ayında kalamar başlıyor. Levrek, sinarit, mercan, çipura, lipsos, istavrit, barbun, lüfer, karagöz, kırlangıç, palamut, torik.. Çok balık yakalanıyor ve Adalı 50 kadar aile balıkçılıkla geçiniyor. Istakoz ve kalamar gibi lezzetler de sofraları süslüyor. Liman çevresindeki balıkçı lokantaların da mevsime göre türü değişse de her zaman taze balık yenebiliyor.  Balığın yanında yerli üretim şaraplar da bol miktarda tüketiliyor elbette.

Konaklama

Adabacchus OtelAda'nın tarihi otelleri ve küçük sevimli pansiyonları şehir merkezinde. Bir bölümü ev yada konaklardan dönüştürülmüş. Adanın bağları içinde bir otel-şarap evi de var. Merkez, Poyraz limanı ve Tuzburnu plajı arasındaki bölümde de yeni oteller ve küçük tatil köyleri var.

Etkinlikler

Yaz aylarında birkaç yıldır düzenlenen Bozcaada Festivali, adada çok kültürlülüğü yansıtan etkinliklerle dolu olarak geçiyor. Yunanistan'a göç eden  eski Adalılar da katılıyor bu etkinliklere. Eski Rum gelenekleri, Rumlara özel günlerde yaşatılıyor ve bu günlere de yine eski Adalı rumlar katılıyor.



Bozcaada'da bağcılık ve şarapçılık

Kuntra ÜzümüBozcaada Türkiye'de hemen şarabı çağrıştıran bir ad. Ve tabii bağları.Çok eski çağlarda da bağları ve şarapları ile tanınıyordu. Mitolojiye göre Ada'da yerleşimin kurucusu olan ve adını veren Tenes bugünkü Poyraz limanı çevre sinde yabani asmayı bulmuş ve bu asmayı geliştirerek "kuntra asma" denilen hale getirmiş. Bağcılık ada ekonomisi için eski çağlarda o kadar önemliymiş ki Tenedos paralarının üzerinde üzüm salkımı var.Sofralık, Çavuş ve kardinal üzümleri, şaraplık Karasakız  ve Vasilaki  üzümleri eskiden beri gelen türler. Türkler ve Rumların birlikte yaşadığı eski dönemlerde bağcılık ve şarap üretiminden Türkler dini nedenlerle uzak duruyorlardı. 1920'li yıllardan sonra yavaş yavaş Türkler de bağcılığa başladılar.

Bozcaada BağlarıGünümüzde adada üç şarap fabrikası var. Ayrıca evlerde de şarap  yapılıyor. Bozcaada başta İstanbullular olmak üzere büyük kent aydınlarının çok rağbet ettikleri bir yer. Kimisi yaz boyunca kalıyor. Temelli yerleşip Adalı olanlar da az değil. Biraz da bu nedenle adada sanat galerileri var. Sergiler açılıyor. Ağustos ayının ilk cumartesi günü topluca ilyada okuma günü düzenleniyor. Kentlilerin Ada'ya ilgisi, bağları satın alıp bağ evi yaparak yerleşmeleri önceleri Ada bağcılığı için bir sorun yarattı. İyi niyetli de olsalar bağcılık hakkında bilgi ve deneyimi olmayan kentliler aldıkları bağların bozulmasına neden olabiliyorlardı. Ama zamanla onlar da öğrendiler. Ayrıca büyük alanlar satınalarak yeni bağlar yetiştiren sermayedarlar da yatırım yapmaya başladılar. Ada'nın geleneksel üzümleri yanında Cabernet Sauvignon, Merlot gibi yabancı kökenli bağlar da yetiştiriliyor. Adanın şarap üreticileri düşük kapasitede çalışırken genel olarak şaraba ilginin artmasının da etkisiyle artık tam kapasite çalışıyorlar ama gene de talebi karşılayamıyorlar. Yakında yeni üreticilerin ortaya çıkacağı anlaşılıyor. Ağustos ayında "Bağbozumu şenlikleri" yapılıyor. Şenliklere adadan Amerika'ya, Kanada'ya, Avustralya'ya göçmüş  olan eski Adalılar bile geliyor.